19/1/2003
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Özel Temsilcisi Büyükelçi Thomas Weston, Kıbrıs sorununun Annan planı çerçevesinde çözülmesi halinde, planın uygulanması için gerekli kaynağın yaratılması konusunda çalışma başlatıldığını açıkladı.
Weston, KIBRIS Gazetesi'ne verdiği özel mülakatta, Amerika Birleşik Devletleri'nin, bir çözümün uygulanabilmesi için gereken kaynağın oluşturulmasında dış katkı gerektiğinin bilincinde olduğunu ve bu konuda gerek ABD hükümeti bünyesinde, gerekse Avrupa Birliği ve diğerleri ile işbirliği halinde çalışmalar yapıldığını söyledi.
Thomas Weston, Amerika Birleşik Devletleri'nin, 28 Şubat'ta bir anlaşmaya varıldığında, bu anlaşmayı uygulayabilmek için gereken kaynağın hazır olması için gerekeni yapacağını da vurguladı ve bu amaçla ne büyüklükte bir kaynak gerekeceğinin araştırılmakta olduğunu belirtti.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'nın Kıbrıs Özel Temsilcisi Büyükelçi Thomas Weston, Ankara, Atina ve Kıbrıs'ta yaptığı temasların bir değerlendirmesini yaparken de Kıbrıs sorunu ile ilgili tüm tarafların çözüm için istekli olduğunu belirterek, 28 Şubat'ta bir anlaşmaya varılması umudunu yineledi.
Thomas Weston, gerek kendi temasları, gerek liderler arasındaki temaslar ve gerekse devam eden komite çalışmaları değerlendirildiğinde, herkeste, Annan planı zemininde, 28 Şubat'a kadar bir anlaşmaya varmak için çalışma niyeti görüldüğünü söyledi.
İki tarafın da Annan planında değişiklikler yapılmasını istediğinin anımsatılması üzerine de, Weston, planın genel bir dengesi bulunduğunu ve bu dengenin bozulmaması gerektiğini belirtti. Weston, bir tarafın isteği üzerine bir değişiklik yapılırken, dengenin korunabilmesi için, öteki tarafın da bir başka konudaki değişiklik isteğinin yerine getirileceğini söyledi.
Amerikalı temsilci, Güney Kıbrıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, görüşme sürecini etkilemeyeceği inancında olduğunu da söyledi.
Weston, 28 Şubat'a kadar bir anlaşmaya varılmasının önemine işaret ederken de, Annan planının çeşitli alanlarda pek çok sınırlamalar içerdiğini, bunların AB yasalarına ters düşmemesi için, bu kuralların 16 Nisan'da imzalanacak Giriş Sözleşmesi'nde yer alması gerektiğini anlattı. 'Bunu sağlamak için de 28 Şubat'ta anlaşmaya varılması, 30 Mart'ta da iki ayrı referandumda onaylanması gerekir' dedi.
Weston, 16 Nisan'dan sonra varılacak bir anlaşmanın, AB yasalarına aykırı herhangi bir madde içermesinin çok zor olacağını, halbuki 28 Şubat'ta bir anlaşmaya varılması sonrasında, 16 Nisan'da yeni Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne girmesiyle, Annan planındaki tüm hükümlerin, Giriş Sözleşmesinin parçası olacağını söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapılmakta olan mitinglerle ilgili görüşünün sorulması üzerine de, Weston, Kuzey Kıbrıs'ta iki tür miting yapıldığını ve bunlar arasında hem katılımcıların sayısı hem de söylem bakımından büyük farklılıklar bulunduğunu söyledi.
Weston, geçtiğimiz salı günü yapılan mitingin, 28 Şubat'a kadar Annan planı çerçevesinde bir çözüme varılmasını ve Avrupa Birliği üyeliğini hedeflediğini belirterek, ABD'nin, barışçı mitingleri her zaman demokratik ifade şekli olarak desteklediğini ve özellikle, salı günkü mitingi de, hem bu açıdan hem de mitingde ortaya konan hedef açısından desteklediklerini belirtti.