13 Mayıs 2005

Süleyman Ergüçlü'nün Olli Rehn'e yönettiği sorular ve alınan yanıtlar şöyle:

Soru: İlk olarak Kıbrıs'a ziyaretinizin sebebini sorabilir miyim?

Yanıt: Ziyaretimin sebebi, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne yönelik görüşmelerin tekrar başlayıp başlayamayacağı yönünde bir zemin yoklaması. Buna ek olarak, daha acil bir konu olan doğrudan ticaret ve mali yardım ile Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonun kaldırılması ile ilgili komisyonun sunmuş olduğu öneri konusunda uzlaşı olasılığını araştırmak.

Her iki toplumun liderleriyle özlü ve yapıcı görüşmelerde bulunduk. Bu konuda üzerinde özveri elde edilebilecek gerçekçi ve elde edilebilir bir öneri sunmak için komisyon çalışmalarını sürdürecek.

Soru: Şu anda her iki tüzük ile ilgili son durum nedir?

Yanıt: Doğrudan ticaret ve mali yardım ile ilgili tüzüklerin amacı Kıbrıslı Türklerin ekonomik izolasyonunu sona erdirmektir. Buna ek olarak tüm Kıbrıs'ı AB çatısı altında tutmak için Kıbrıs'ın birleşme olasılığını canlı tutmak. Şu anda Komisyon'un önerisi hala masada. AB'nin çalışmaları ve Komisyon'un hazırlığının ardından Konsey'deki ülkeler karar alıyor. Bu yüzden buraya şu anda AB Konseyi'ni yöneten AB Dönem Başkanı Luksemburg Dışişleri Bakanı ile birlikte geldik. Şimdilik Komisyon'un doğrudan ticaret ile ilgili hazırlamış olduğu tüzük Konsey'de takılmış veya bloke edilmiş durumda. Biz de mevcut duruma açılım getirmek için çözüm arayışı içindeyiz ve direk ticaret ile mali yardım konularında Komisyon'un sunmuş olduğu önerilerin Luksemburg'un dönem başkanlığının biteceği Haziran ayına kadar kabul edilmesine çalışıyoruz.

Soru: Kıbrıslı Rumlar konuya nasıl yaklaşıyorlar? Uzlaşma sağlamak için olumlu bir tavır içerisindeler mi?

Yanıt: Kıbrıs'taki her iki toplum, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler ve onların liderleri, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasını samimi bir şekilde istiyorlar. Ancak şu andaki durum, uzlaşı için daha fazla gerçek irade istiyor. Her iki toplumun ve liderlerinin artık uzlaşmaları gerektiğine güçlü bir şekilde inanıyorum. AB'nin de özünde barış ve bunun sonucu olarak da uzlaşabilmek yatıyor.

Bugün sınır kapısından geçerken geçmişe gittiğimi hissettim. Bu AB'de olmaması gereken bir uygulama.

Soru: Kıbrıslı Türkler, AB'nin sözlerini yerine getirememesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşıyor ve dışarıda kaldıklarını hissediyor. Kıbrıslı Türklere ne gibi bir mesaj verebilirsiniz? Geleceğe nasıl bakmalılar?

Yanıt: Komisyon geçtiğimiz yıl Annan Planı'nın kabul edilmesine zemin hazırlamak için çok çalıştı. Ama bunun başarısızlığa uğradığını biliyoruz. Bunun yarattığı sonuçlara karşılık komisyon da doğrudan ticaret ve mali yardım tüzüklerini hazırladı. Yapmış olduğumuz önerilerin arkasındayız ve bunun kapsamlı bir çözümün yolunu açacak olan, kısa vadedeki en iyi seçenek olarak görüyoruz. Bu ziyaretin amacı, AB Komisyonu'nun ve Luksemburg Dönem Başkanlığı'nın mevcut tıkanıklığı açmak için birlikte çalıştığını göstermek ve Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonun kaldırılmasına yardımcı olmaktır. Benim görüşüm, başarıya ulaşmak için elimizde iyi bir fırsat olduğudur ancak bu, her iki toplumun da uzlaşı yönünde güçlü bir irade göstermesine bağlı. Ayrıca taraflar arasında yapıcı ve direkt diyaloğun başlaması yönünde talepte bulundum çünkü her iki tarafın da bulunmadığı bir ortamda her ikisiyle de görüşen ve onların şikayetlerini dinleyenin sadece Komisyon olması gerekmiyor. Sorunların bu şekilde ele alınması Avrupalı bir yöntem değil. Her iki tarafa da destek ve kolaylık sağlamaya hazırız ancak günün sonunda toplumların birbiriyle konuşması gerekiyor.

Soru: Yakın gelecekte doğrudan görüşme olasılığı görüyor musunuz?

Yanıt: Bu aslında her iki toplumun liderine, Sn. Papadopulos ve Sn. Talat'a sorulması gereken bir soru.

Soru: Ama siz böyle bir diyaloğa girmeleri için onları cesaretlendiriyorsunuz.

Yanıt: Onları cesaretlendiriyoruz ve aslında Sn. Papdopulos, Başbakan Erdoğan ve BM Genel Sekreteri arasında Moskova'da hafta başında gerçekleşen görüşme oldukça cesaret vericiydi ve umarım ki tüm taraflar ellerini uzatıp Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik ciddi adımlar atılması için fırsat kollarlar.

 Ana Sayfa