8 Ekim 2005

Kıbrıs Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Ergüçlü'nün, İngiliz Yüksek Komiseri Peter Millet ile yaptığı mülakatın tam metnini yayınlıyoruz.

Soru ve yanıtlar

KIBRIS: İlk olarak bize bu mülakatı verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Ne kadar yoğun olduğunuzu biliyoruz. Size, Kıbrıs konusunda nerede olduğumuz ve Türkiye'nin katılım sürecindeki son gelişmeler ile ilgili bir soru sorarak başlamak istiyorum. Bu konu, Kıbrıs sorununun çözümü yönündeki çabaları nasıl etkileyecek?

MILLETT: AB ile Türkiye arasındaki müzakerelerin başlaması için pazartesi alınan karar, Kıbrıs, AB ve tabii ki Türkiye için çok olumlu bir gelişme. Kararın alındığı aralıktan bu yana gerçekleşmesi yönünde çaba sarf ettiğimiz bir olay. Bunun gerçekleşmesi, bana göre Türkiye ile AB arasında, Kıbrıs ve Kıbrıs'ın kuzeyi için de çok yararlı olacak, olumlu ilişkilerin kurulması için güzel bir çerçeve oluşturdu. Sanırım yeni bir sayfa açtık ve daha fazla işbirliği için yeni alanlar yarattık. Bundan sonra yapmamız gereken bunu geliştirmek, ileriye bakıp Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik girişimlerin dış aktörler tarafından desteklenmesini cesaretlendirmek için ada üzerindeki gerekli diyaloğun oluşumunu garanti altına almamız gerekir.

KIBRIS: Yakın gelecekte herhangi bir girişim bekliyor musunuz?

MILLETT: Öyle görülüyor ki BM'nin burada önemli bir rolü var. Ancak temel rol adadaki toplumlar ve liderlerin. Sanırım her iki toplumun da destekleyeceği bir çözüm bulunması gerekir. BM iyi niyet misyonunu ve desteğini sunmaya müsait. AB'nin de müktesebatın, Avrupa değerleri ve yasalarının Kıbrıs'ın kuzeyinde de uygulanmasını garanti etmek için genişletilmiş bir rolü olduğu açıkça ortada. Üzerinde durulması gereken, adada yaşayan iki toplumun destekleyebileceği bir çözümün bulunması. Çözüm dışarıdan gelmeyecek. Çözüm dıştan gelecek destek ile içte bulunacak. Uluslar arası toplum, yeni bir süreci desteklemek için siyasal liderlik, diyalog ve uzlaşma yönünde istek görmek istiyor.

KIBRIS: İngiliz hükümeti, son dört aydır "AB dönem başkanlığını yürüttüğümüz için, kendi çıkarlarımızı da ilgilendiren Kıbrıs sorunuyla fazla ilgilenemeyiz" dedi.

MILLET: Bunu söylediğimizden emin değilim. Dönem başkanlığını ve ulusal çıkarlarımızı ayırmamız gereken bir pozisyondayız. Yapmamız gereken ulusal çıkarlarımız için dönem başkanlığını kullanmaktır. Bunu da yapmadık. AB'nin kolektif çıkarlarını özellikle de aralık ayındaki zirvede onaylanan ve Lüksemburg tarafından takip edilen katılım müzakerelerinin başlatılması için çalıştık. 3 Ekim'deki kararın alınmasını sağlamak bize düşüyordu ve topu bundan sonraki dönem başkanlığına attık. İngiltere olarak, sizi Avrupa vatandaşı olarak görüyoruz ve uzun dönemde Avrupa müktesebatının kuzeyde de uygulanması gerektiği için birlikte çalışıp sizin buna hazırlanmanıza yardımcı olmak istiyoruz.

KIBRIS: Şunu sormak istiyorum, İngiliz hükümeti dönem başkanlığı sona erdikten sonra Kıbrıs sorunu ile bağlantılı ne gibi bir rol üstlenecek?

MILLETT: Bizim bakış açımıza göre, sorumlulukların hiyerarşisi var. Çözüm bulmanın ana sorumluluğu iki toplum arasında olmalıdır. Detaylı bir çözüm bulunması için ihtiyacımız olan gerçekten taahhütte bulunmalarını sağlamamız gerekir. Umarım ki, olumlu sonuçların alınacağı iki referandumun daha gerçekleşeceği bir çözüme ulaşılabilir. İki toplumun da bunu destekleyeceğini temin etmemiz gerekiyor. Bunlar listenin en başında olanlar. BM iyi niyet misyonunu sunuyor. AB de AB yasalarının takip edildiğini temin edecek. İngiltere'nin de garantör olarak oynayacağı bir rol vardır. Biz süreci desteklemek, siyasi desteğimizi ve bağlılığımızı, hem AB'nin ve hem de İngiltere'nin görüşleri doğrultusunda bizim ve sizlerin isteği olan ve bölgenin istikrarını güvence altına alacak bir çözüme ulaşmaktır.

KIBRIS: İzin verirseniz biraz daha açık olmak istiyorum. Yakın geçmişe, referanduma kadar İngiltere'nin Kıbrıs üzerinde çalışan özel temsilcisi vardı. Bildiğiniz gibi Lord Hannay. Oldukça fazla katkıda bulunup, belirli gelişmelerin elde edilmesi için çaba sarf etmiştir. Siz de gelecek yıl bu şekilde yer almayı düşünüyor musunuz?

MILLETT: Eminim ki, yeni çabalara tüm desteğimizi mümkün kılmak isteyeceğiz. Sanırım prosedürün neyi içereceğini oturup beklememiz gerekecek. Bunun nedeni ise, bu seferki girişimin daha farklı olması gerektiğidir. Söylediğim gibi, çözüm için iki toplumun birlikte çalışması. İngiltere, prosedür ne şekilde olursa olsun bunu destekleyecektir. Ancak bunun ne şekilde olacağını söylemek için henüz erken.

KIBRIS: Eğer başarabilirsek Kıbrıs sorunundan biraz uzaklaşalım Biliyoruz ki, geçtiğimiz birkaç ay içerisinde İngiliz hükümeti Kuzey Kıbrıs'taki bazı projelerin hayata geçirilmesine katkıda bulundu. Bunlardan biraz bahsedebilir misiniz?

MILLETT: Biz sizi Avrupa vatandaşları olarak görüyoruz ve AB'nin geleceğine olduğu gibi size de bağlıyız. Sizin geleceğiniz bizim ortak geleceğimizdir. Bu nedenle bir çözümün olacağı ve sizin de AB üyesi ve AB'nin bir parçası olacağınız beklentisiyle sizi buna hazırlamak istiyoruz. Kendi tecrübelerimizden, ekonominizi ve tüm sisteminizi AB'ye entegre etmenin çok zor olduğunu ve oldukça fazla zaman ve çaba gerektirdiğini biliyoruz. Sanırım sizi daha iyi bir geleceğe hazırlamak için birtakım alanlar var. Bu da iyiye doğru değişimin sağlanması için yetkililerinizle birlikte belirli alanlarda üzerinde çalıştığımız birkaç proje demek. Örnek olarak, para aklamaya karşı ve kumarhanelerin düzenlenmesi projesi. Eğer kumarhanelerle ilgili bir sektörünüz olacaksa, yatırım yapanlar ve gelip oynayanların düzgün standartlarda iyi bir şekilde korunmalarının garanti edilmesi gerekir. Biz de sektörün düzenlenmesi için düzgün bir çerçeve sağlayacak düzenlemelere yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Diğer bir alan ise turizminizi geliştirmek için iyi bir bakış açısına sahip olduğunuz ekonomik kalkınma. Ancak bunun doğaya saygılı ve diğer Akdeniz ülkelerinin düştükleri hataya düşmenizi engelleyecek şekilde yapılmalıdır. Bu proje ile iyi bir ekonomik gelecek elde etmek için bir araya getirilecek olan uygun planlamanın sağlanması için uzman ve bilgimizi sağlayacağız. Umuyoruz ki insanlar bu yatırımın sonuçlarını gelecek birkaç ay veya yıl içinde görmeye başlayacak. Bu uzun dönemli bir taahhüttür.

KIBRIS: Kuzeyde şu anda üzerinde tartışılan Kamu Yönetimi Reformu'nda danışmanlık pozisyonu üstlendiniz

MILLETT: Evet. Bu alanda yardımcı olaya hazırız çünkü genel olarak, AB'nin kurallarının makul bir şekilde planlaması ve uygulaması için kapasitenin geliştirilmesi ve hazırlanmasının kolay olmayacağının farkındayız.

KIBRIS: Daha küresel bir soru. İngiltere Dönem Başkanlığı'nın Avrupa'da bazı öncelikleri vardı ve sürenin dolamasına kadar 2.5 ay kadar bir zaman var. Bu öncelikler ne idi ve ne kadarını gerçekleştirmeyi başardınız? Dönem başkanlığınızın son birkaç ayında ne gibi beklentileriniz var?

MILLETT: En büyük önceliklerimizden biri 3 Ekim'de Türkiye ile müzakerelerin başlatılması konusunda uzlaşmaya varmaktı ve bunu da gerçekleştirdiğimiz için çok memnunuz. Ancak kesin bir sonuca varmayan birçok farklı konu var. Fransa ve Hollanda'daki referandumların sonuçları sırasında Avrupa'nın geleceği ile ilgili geniş bir gündemimiz oluştu. Sayın Blair, haziran sonunda Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşma ile bazı görüşlerini ortaya koydu. Ekim ayının sonunda ekonomik refah, sosyal adalet, kürselleşmeye giden yolda AB'nin dünyadaki rolü, vatandaşların güvenliği ve adalet ile içişleri gibi konuların görüşüleceği Londra'da hükümet başkanları düzeyinde bir toplantı yapacağız. Konuların ne şekilde daha ileriye götürülebileceğini belirlememiz için açık tartışmaları gerektiren yoğun bir gündemimiz var. Bunlara çözüm getireceğimizi varsaymıyoruz. Ancak yapmak istediğimiz gelecek dönem başkanlığının söz konusu başlıkları daha ileriye götürmesini sağlamak için zemin oluşturmaktır. Bununla birlikte yıl sonuna kadar mutabakata varmayı düşündüğümüz AB bütçesinin gelecekteki finansmanı ile ilgili önemli bir gündemimiz var. Bu 25 üye devletin mali çıkarlarının konu olacağı karmaşık ve zor tartışmalar gerektirir. Bunların altında terörizmle mücadele, çevre ve diğer işlerle ilgili teknik konseylerde gerçekleştirilen büyük miktarda çaba var. Dönem başkanının görevi büyük girişimlerde bulunmak değil, ancak işleri etkili, verimli ve tarafsız olarak ileriye götürmektir. Biz buna yapmaya adadık. Umarım ki altı ayın sonunda geçmişe bakıp iyi bir iş yaptığımızı söyleyebileceğiz.

KIBRIS: Sayın yüksek komiser, son sorum Güney Kıbrıs'ın, Yunanistan'ın AB'ye tam üye, İngiltere sayesinde Türkiye'nin de üyelik yolunda ilerlediği, ancak Kıbrıslı Türklerin dışarıda kaldığı siyasi tablo ile karşı karşıya kalan Kıbrıslı Türklere ne gibi mesaj vereceksiniz? Ne beklemeleri gerekir?

MILLET: Sanırım vermek istediğim mesaj, sizi AB vatandaşı olarak görüyoruz ve Kıbrıslı Türkler üzerinde uygulanan izolasyonların kaldırılması için AB tarafından verilen taahhüde büyük önem veriyoruz. Bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz ve bu amaca ulaşmak için dönem başkanlığımızı kullanacağız. Türkiye şu an ile müzakereler başlamasını gerçekleştirdiğimize göre bunun üzerinde yoğunlaşmaya ve ilerleme sağlamaya başlayabiliriz. Bir anlaşmanın olacağı ve sizin de bir aşamada AB'nin tam parçası olacağınıza inandığımı ve bunun olacağını temin etmek istiyorum.

Ana Sayfa