1 Ağustos 2001
1 Ağustos
Bugün, Kıbrıs Türk tarihinin üç önemli dönüm noktasının yıldönümü... Kıbrıs’ın fethi... Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşu... Güvenlik Kuvvetleri’nin kuruluşu... Özellikle TMT ve Güvenlik Kuvvetleri’nin kuruluşları yakın tarihimizden... O zorlu, o şanlı mücadeleye katılanların büyük bölümü hâlâ hayatta ve aramızda...
Bu yıldönümlerinde hep kafama takılır... Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi iki aşamalı mıydı?... Yani TMT kurulmuş, mücadelesini vermiş, kazanmış ve görevi Güvenlik Kuvvetleri’ne mi devretmişti?... Aslında tam olarak öyle değil... Mücadele üç aşamalıydı...
1958-63 TMT dönemi... Bu dönemde, gerek İngiliz koloni idaresinde gerekse Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde, çok zor şartlar altında, yeraltında yürütülen bir mücadele vardı... Bu mücadeleyi, seçilmiş, eğitilmiş kişiler yürütüyordu...
1963-76 dönemi... Bu dönemde ise şartlar nispeten daha iyiydi çünkü artık üniforma giyen, küçük ama düzenli bir ordu vardı... TMT’nin devamı olmasına rağmen artık bir yeraltı teşkilatı değildi... Ve hemen hemen herkes mücahitti...
1976-.... Bu dönemde ise artık resmi, nizami bir ordumuz var...
Bu üç aşamanın hepsinin ayrı ayrı önemi var... Ancak herhalde en büyük takdiri hak edenler, 1958-63 döneminde hizmet verenlerdir...
*****
Bir süre önce, TMT efsanesini yaratanların bazılarıyla birlikte olma mutluluğunu yaşadım... Kendi aralarında her ay düzenledikleri yemeğe beni de davet etmişlerdi... Yemeğe katılanları teker teker inceledim... Hepsi de birer koca yürekli kahraman...
Onları televizyonlarda, gazete sayfalarında görmezsiniz... Çünkü onlar alçak gönüllü... Onları “Biz şunu yaptık, biz bunu yaptık” sohbetlerinde bulamazsınız... Çünkü onlar kimseye bir şey kanıtlamak peşinde değiller... Onları şu veya bu devlet büyüğüne dalkavukluk yaparken göremezsiniz... Çünkü onlar kimseden bir şey istemiyorlar, beklemiyorlar... Onları kimseye karşı düşmanca duygular içinde göremezsiniz... Çünkü onlar herkesi kucaklamak peşinde...
Hepsinin yüzünde, üstlendikleri görevi başarı ile tamamlamış olmanın verdiği gurur... Hepsinin başı dik... Hepsinin alnı açık...
17-18 yaşlarında TMT’de yer alan, her türlü tehlikeye göğüs gererek, ölümü göze alarak kurtuluş mücadelesi vermişler... Bunu normal bir olay gibi, basit bir görevin yerine getirilmesi gibi görüyorlar... O büyük kurtuluş savaşından pay çıkarmaya çalışmıyorlar... Çünkü onlar koca yürekli birer kahraman...
Kendi kendime düşünüyorum... Acaba onlara verdikleri hizmetler için teşekkür etmenin bir yolu var mı diye... Bulamıyorum... Ama zaten onlar teşekkür beklemiyorlar... Çünkü onlar koca yürekli birer kahraman...
*****
Ve bugüne gelince... Bugün artık gurur duyduğumuz bir ordumuz var... Pırıl pırıl çocuklarımızdan oluşan, yetenekli komutanlarımız tarafından yönetilen Güvenlik Kuvvetlerimiz var... Gücünü, kendi içinden olduğu kadar, şanlı Türk ordusundan alan Güvenlik Kuvvetlerimiz var... Devletimizin teminatı, en büyük güvencemiz Güvenlik Kuvvetlerimiz var...
Tümüne teşekkür ediyoruz... Milli mücadelenin her aşamasında katkı koyanların tümüne teşekkür ediyoruz... Aramızda olmayanları saygıyla anıyoruz...