23 Ağustos 2001

 

Solda birlik mi? Ülkede birlik mi?

 

   Ülkemizde, bugünlerde, sol eğilimli partiler arasında yoğun temaslar yapılıyor, işbirliği ortamı araştırılıyor... Siyasi partiler, tabiidir ki, daha da güçlenmek için bu tür arayışlar içine gireceklerdir... Bunu kimse yadırgamaz... Ancak siyasi partilerden beklenen, bu tür girişimler yaparken, ülke çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaları ve ülkenin ihtiyaçlarına cevap verecek adımlar atmalarıdır...

   Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bugün tüm kesimler birbirleriyle kavga halindedirler... Sağdaki partiler, hem kendi aralarında, hem de soldaki partilerle kavga etmektedirler... Soldaki partiler için de durum farklı değildir... Siyasi partilerimiz siyaset yapmamaktadırlar... Siyaset, doğan boşluktan dolayı, üstüne vazife olmayanların eline düşmüştür... Siyasi partilerimiz, bu durumu düzeltmek, siyasete sahip çıkmak ve taşları yerine oturtmak yönünde adım atacaklarına, ülkedeki kavga ortamına ya katkı koymakta, ya da seyirci kalmaktadırlar... Bu kavga ortamında hiçbir hareketin ciddi bir şekilde halkın beklentilerine yanıt vermesi beklenemez... Bir kesimdeki birlik arayışları da, bugünkü ortamda, ülke çıkarlarına hizmet etmez... Bugün ülkemizin en büyük ihtiyacı toplumsal birlik ve toplumsal barıştır... En önemli ihtiyaç, tüm siyasi kesimlerin, ülkenin hayati konularında, en azından genel hatlarıyla, bir görüş birliğine varmalarıdır...

 

*****

 

   Toplumsal barış ve uzlaşmanın sağlanamadığı ortamlarda, bir kesimde birlik yönünde atılacak adımlar, cepheleşme ve kamplaşma tehlikesini de beraberinde getirir... Hatta, demokratik bilincimizin en üst düzeyde olmadığı gerçeğinden hareket edersek, kamplaşma kaçınılmaz olur... Geçmişte ciddi kamplaşmaların sıkıntılarını yaşayan bir halk olarak, yeniden öyle bir tecrübe yaşamak istemeyeceğimiz de kesindir...

   Siyasilerin halkın güvenini kaybetmekte oldukları, genel olarak siyaset müessesesinin zarar gördüğü ve seçimlerin çok uzak olmadığı bugünlerde, kamplaşma ve cepheleşme, çağdaşlığı hâlâ yakalayamamış bazı siyasi kesimler için kurtuluş fırsatı olabilir... “Hainler” ve “Vatanseverler” karşı karşıya gelir ve ülke sorunlarının tümü arka plana itilerek anlamsız bir kavga verilir... Neticede şu veya bu kesimin kazanması fark etmez, halk kaybeder, ülke kaybeder...

   Dolayısıyla kulağa çok hoş gelen “birlik” sözcüğü, doğru ortam ve doğru zamanda kullanılmazsa, “saatli bomba” sözcüğü ile eşanlamlı olabilir... Saatli bomba patladığında da, bunun suçlusu sadece bombaya fitili takan değil, bombanın imalatına katkı koyanlar da olur...

 

*****

 

   Beklentimiz ve isteğimiz, ülkenin temel sorunları konusunda asgari müşterekte uzlaşmış, siyasi terbiye içinde sağlıklı siyaset yapan, kavga kültüründen uzak bir siyaset yelpazesi... Siyasetin her rengini taşıyan ancak aşırı uçlara prim vermeyen bir siyaset yelpazesi... Halkın ve ülkenin çıkarlarını her şeyin üstünde tutan siyasetçiler ve siyasi partiler... Ve hepsinden önemlisi, sağcısıyla solcusuyla tüm halkı kucaklayan bir siyaset müessesesi... Bunun gerçekleşmesi bugün için biraz zor görünüyor olsa da imkansız değil ve denemeye kesinlikle değer...

 

Ana Sayfa