28 Ağustos 2001

 

Asgari Müşterekler
 

    Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Denktaş’ın BM Genel Sekreteri ile görüşmesi öncesinde, Cumhuriyet Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partilerimizin Kıbrıs sorunu ile ilgili görüşlerini derleyip kamuoyuna yansıtmamızın doğru ve yararlı olacağını düşündük... Ve dört siyasi partimizin liderleri ile konuşarak görüşlerini topluca yayınladık... Başlık “Farklı telden çalıyorlar”... Evet, siyasi partilerimiz farklı telden çalıyorlar...

   Bu farklılıklarını ortaya koymak için çok kesin ve keskin ifadeler kullanıyorlar... Denilebilir ki “değişik siyasi akımları temsil eden siyasi kuruluşların farklı telden çalmaları normal değil mi?”... Herhangi bir konuda bu farklılık normal kabul edilebilir, ancak en hayati konumuz olan Kıbrıs konusunda kabul edilemez... Hele hele bu partilerin ortak noktaları, farklılıklarından çok daha fazla ise hiç kabul edilemez... Dört siyasi partimizin liderlerinin söylediklerini incelediğimizde ve genel politikalarını değerlendirdiğimizde, birçok önemli noktada hemfikir olduklarını ancak nedense bu görüş birliğini ön plana çıkarmak istemediklerini görürüz... Ayrıntılarla o kadar uğraşıyorlar ki işin esasından uzaklaşıyorlar...

*****

   Partilerimizin tutumlarını incelediğimizde, aşağıdaki konularda kesin bir görüş birliği olduğunu söyleyebiliriz:

1.        Kıbrıs sorunu en kısa zamanda tarafların kabul edebileceği adil bir anlaşmayla çözüme ulaştırılmalıdır...

2.        Bu anlaşma Kıbrıs Türklerinin ve Türkiye’nin hak ve çıkarlarını güvence altına almalıdır...

3.        Kıbrıs Türklerinin güvenliği en etkin bir şekilde sağlanmalıdır...

4.        Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi devam etmelidir...

5.        Varılacak herhangi bir anlaşmada, Kıbrıs Türklerinin kendi ayrı yönetimleri olacaktır...

6.        İki halk ve yönetimleri arasında ve kurulacak ortak yönetimde siyasi eşitlik kesinlikle kaçınılmazdır...

7.        Avrupa Birliği üyeliği hedeftir ancak bu konu, Kıbrıs sorununun çözümünden sonra gündeme gelmelidir...

   Bu ortak noktalar daha da artırılabilir... Ancak biz şimdilik bu 7 madde ile yetinelim... Ve soralım: Siyasi partilerimiz, aralarında var olan asgari müşterekleri ön plana çıkararak olumlu bir yaklaşım sergileyeceklerine, neden olumsuz noktaları vurgulayarak olumsuz bir hava yaratıyorlar... Ve yine soralım, siyasi partilerimiz, görüş birliği içinde, yukarıdaki 7 maddeyi içeren ortak bir deklarasyonu, Salzburg yolunda Denktaş’ın cebine koysalardı çok mu kötü olurdu?...

*****

   Cumhurbaşkanı Denktaş hep uzlaşmaz olmakla suçlanmaktadır... Şimdi de Genel Sekreter’le görüşmesi ve muhtemel bir görüşme süreci öncesinde, peşin hükümlü davranılarak “Denktaş uzlaşmazdır, bir anlaşma istemez” denilmektedir... Bu iddia ortaya atılırken, Denktaş’ın uzlaşmazlığının test edilmesi gerekmektedir... Ben merak ediyorum, bugüne kadar Denktaş’ın önüne, herhangi bir siyasi partimizin gönül rahatlığı ile kabul edebileceği bir çözüm konulmuş ve Denktaş bunu reddetmiş midir?... Sanmıyorum...

   Gelin Denktaş’ın uzlaşmazlığını şimdi test edin ve yukarıda saydığım ortak noktalara benzer ilkeleri ortaya koyun... Ve Cumhurbaşkanı’na görev verin, “Bu çerçevede bir anlaşma yap” deyin... Eğer böyle bir fırsat çıkar ve Denktaş bunu reddederse, o zaman onu hep birlikte “uzlaşmaz” olarak suçlayalım... Ama önce bu ülkeyi yönetmek iddiasında olan siyasi partiler, kendi aralarında ne kadar uzlaştıklarını ne kadar ayrıldıklarını doğru olarak belirlesinler...

 

Ana Sayfa