16 Şubat 2002

 

AB-İKÖ toplantısında temsiliyet

 

   Geçtiğimiz günlerde, Türkiye büyük bir organizasyona imza atarak, Avrupa Birliği ve İslam Konferansı Örgütü’nü İstanbul’da bir araya getirdi... Tam bir başarı ile gerçekleştirilen bu muhteşem toplantı sayesinde bir kez daha gördük ki, Türkiye, bir dünya devleti olarak, sadece kendi çıkarlarını düşünen değil insanlığın çıkarları doğrultusunda hareket eden bir anlayışa sahip bir devlet olarak dünyadaki yerini almaktadır...

   Özellikle 11 Eylül sonrasında gerçek bir ihtiyaç olarak ortaya çıkan böyle bir buluşmayı düzenlemek ve buna ev sahipliği yapmak da ancak Türkiye’ye yakışırdı...

*****

   Bu organizasyon çerçevesinde, toplantının katılımcılarını iki örgüt, AB ve İKÖ belirledi ve gerekli davetleri yaptı... Türkiye de bu toplantıya ve katılımcılara ev sahipliği yaptı...

   Toplantıya Kıbrıs Rum Yönetimi Avrupa Birliği tarafından “Kıbrıs Cumhuriyeti” unvanıyla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de İslam Konferansı Örgütü tarafından, bugüne kadar olduğu gibi, Müslüman Kıbrıs Türk Toplumu olarak davet edildi... Bu davetlerde Türkiye’nin herhangi bir rolü olmadı ve olamazdı da...

   Ancak toplantının başladığı günden itibaren “Türkiye bile KKTC’yi tanımıyor... KKTC’yi “toplum” olarak davet etti...” edebiyatı yapılıyor... Bu tamamen bir yanlış anlamadır ve davetlerde Türkiye’nin hiçbir rolü olmamıştır...

   Peki Türkiye ne yapmıştır... Bütün dünyaya, toplantıdaki temsiliyet durumunun gerçek olmadığını, Türkiye’nin bu durumla hemfikir olmadığını gösteren çok önemli bir jest yapmıştır...

*****

   Rum ve KKTC Dışişleri Bakanları’nın da konuşacağı oturuma başkanlık eden Türkiye Dışişleri Bakanı İsmail Cem, sırf Kasulides’i “Kıbrıs Dışişleri Bakanı”, Ertuğruloğlu’nu da “Müslüman Kıbrıs Türk Toplumu Temsilcisi” olarak tanıtmamak ve anons etmemek için, Kasulides’in konuşması öncesinde salonu terk etmiş ve başkanlığı Avrupa Birliği temsilcisine devretmiştir...

   Cem salon dışında iken Kasulides takdim edilmiş ve konuşmasını yapmış, ondan iki konuşmacı sonra da Tahsin Ertuğruloğlu takdim edilmiş ve konuşmasını yapmıştır...

   KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun konuşmasının bitiminde ise, Türkiye Dışişleri Bakanı İsmail Cem salona girmiş, başkanlık koltuğuna oturmazdan önce, tüm konferans katılımcılarının görebileceği şekilde, doğrudan Ertuğruloğlu’nun yanına giderek, onu iki yanağından öpmüş ve konuşmasından dolayı kutlamıştır... Daha sonra da oturum başkanlığını devralarak çalışmaları yürütmüştür...

*****

    Türkiye Dışişleri Bakanı İsmail Cem, bu jestiyle tüm konferans katılımcılarına, konu hakkında Türkiye’nin ne düşündüğünü çok açık bir şekilde anlatmıştır... Yani, her zaman sözlü olarak vurguladıklarını, yani Türkiye’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” diye bir varlığı tanımadığını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini de tanıdığını ve KKTC ile kardeş olduğunu, çok anlamlı bir jestle ortaya koymuştur...

   Bu olay, bazen bazı hareketlerin sözlerden daha etkili olabildiğinin güzel bir örneği olmuştur... Bu olay, Türkiye-KKTC dayanışmasının açık ve vurgulayıcı bir kanıtı olmuştur...

   Sağol Sayın İsmail Cem...

Ana Sayfa