2 Ocak 2003

 

Halkın iradesine uyun

 

   Duygu kasırgalarıyla geçirdiğimiz, psikolojik-sosyolojik travmalar yaşadığımız bir yılı geride bıraktık...

   2002, yerini, fırtınalı bir şekilde 2003’e bıraktı... İçimizdeki burukluktan dolayı sevinemedik... O güzel umut duygusunu taşıyamadık... Ve bugün yeni bir yıldayız ve aynı umutsuzluğu yaşıyoruz...

   Peki neden umutsuzluk içindeyiz?.. Çünkü halkla liderlik birbirinden koptu... Çünkü liderlik halkın sesini duymuyor, duymak istemiyor... Çünkü siyaset mekanizması iflas etti... Çünkü halk, seçilmiş liderlerine artık güvenmiyor... Çünkü parlamentomuz, temsiliyet anlamında, Türkiye’nin 2 Kasım 2002 tarihindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi ile aynı değeri taşıyor...

   Halk sokaklarda... Halk meydanlarda... Halk sesini yükseltiyor... Halk iradesini ortaya koyuyor... Halk ne istediğini açıkça ortaya koyuyor... Ancak bu sese kulak verilmiyor... Milletin vekilleri görevlerini yerine getirmiyor... Parlamento, halkın sesinin duyulmasını sağlamak için hiçbir şey yapmıyor...

 

*****

 

   Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, büyük bir heyetle KKTC’ye geliyor... Verdiği mesaj açık... “Sadece siyasilerle değil, halkla da görüşeceğiz... Onların ne istediğini görmek istiyoruz...” diyor...

   AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, “Halka rağmen bir şey yapamazsınız... Meydanlarda toplanan Kıbrıs Türk halkını dinleyin...” diyor...

   Ve bunlar bize umut veriyor... Anavatan yetkililerinin bu açıklamaları “yüreğimize su serpiyor...”

   Peki doğru olan bu mu?.. Benim kendi Cumhurbaşkanım, parlamentom, hükümetim, gözümün içine bakarak, halkın iradesini hiçe sayıyorsa, “meydanlara çoluk çocuğu topladılar” diyorsa... Ve ben, umudu Türkiye yetkililerinin söz ve davranışlarında bulabiliyorsam... Bu doğru mu?..

 

*****

 

   Artık bu işin şakası kalmamıştır... Zaman tükenmektedir... Ya, Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve parlamentomuz, halkın ortaya koyduğu irade doğrultusunda hareket edecektir; ya da bu iradenin yeterince ortaya çıkmadığını düşünüyorlarsa, derhal, kısa sürede referanduma gidip, halkın iradesini ortaya çıkaracaklar ve ona göre hareket edeceklerdir... “Ben bu iradeyi ciddiye almıyorum” diyen varsa da istifa edip çekilecektir... Kimse de bize, “Referandumda hangi soruyu soralım... Halk barış istiyor ama herkes barış istiyor... Halk barış istiyor ama bizim dediğimiz gibi bir barış...” demagojisini yapmasın... Doğru sonuç almak için sorulacak

sorular da bellidir...

 

*****

 

   Halk, Annan planının görüşülerek bir çözüme varılmasını istemektedir... Ve bunun süratle yapılmasını istemektedir... Sakıncaları mümkün olduğu kadar giderilerek bir sonuca ulaşılmasını istemektedir...

   Ve halk bugün, 2 Ocak 2003 Perşembe günü, ya Cumhurbaşkanı’nın, Annan planını 28 Şubat’a kadar sonuçlandırmak üzere görüşmelere hazır olduğunu açıklamasını, ya da parlamentonun, 10 gün içinde referanduma gitmek için çalışmalar başlattığını duymak istemektedir...

   Boş lafa artık karnımız tok...

  

Ana Sayfa