25 Nisan 2003
Yıkılan tezler
Son altı ay içerisinde, çok uzun yıllardan beri savunulan tezler yıkılmaya başladı... Barış ve demokrasi süreci devam ettikçe, zeminsiz birçok tez daha yıkılacak gibi görünüyor... Şimdi kronolojik olarak yıkılan bu tezlere bir bakalım...
*11 Kasım 2002, Annan Planı sunuldu... Kuzey’de “tek karış toprak vermem”, Güney’de de “İşgal altındaki topraklarımı bir gün kurtaracağım” tezleri ortadan kalktı...
* 14 Ocak 2003’te, İnönü Meydanı’nda büyük barış mitingi yapıldı... Kuzey’de “Halk zavallıdır, ben söylerim onlar yapar”, Güney’de de “Kıbrıs Türkleri cahil, korumaya muhtaç, ikinci sınıf bir azınlıktır” tezleri geçersizlik kazandı...
* 16 Nisan 2003, Rum Yönetimi, Kıbrıs adına AB’ye üye oldu... Kuzey’de “Rumları alamazlar... Rumlar AB’ye alınırsa tepkimiz çok şiddetli olur, Kuzey’i ilhak ederiz”, Güney’de de “Enosis” tezi yıkıldı...
* 23 Nisan 2003, Güney’le Kuzey arasındaki geçişler serbest bırakıldı... Kuzey’de, “Rumlar aramıza gelirse büyük sorunlar çıkar”, Güney’de de “Kuzey işgal altındadır... Geçerseniz sizi öldürürler” tezleri sona erdi...
*****
Güney’le Kuzey arasındaki geçişlerle ilgili durumu görmek üzere dün Ledra Palace sınır kapısına gittim... Rumlar arasında tanıdık bir yüz vardı... Rum Milletvekili Marios Matsakis... Sürekli olarak sınır kapısında eylem yapan, Türk düşmanı hareketler sergileyen Matsakis...
Matsakis’le Kanada’da Kıbrıs sorunu ile ilgili bir toplantıda tanışmıştık...
Ledra Palace sınır kapısında, Türk kontrol noktasının önünde duruyordu... Selamlaştıktan sonra “Kuzey’e geçecek misin?” diye sordum... “Hayır” dedi, “Milletvekili olduğum için geçemiyorum”... “Peki ne düşünüyorsun?” diye sordum...
İki halkın bu beklenmeyen hareketi karşısında, o katı, o fanatik Matsakis bile şaşkındı... “Görünüşe göre, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar kararlarını verdi... Artık, Denktaş’ın, Papadopulos’un, Annan’ın falan önemi yok... Bunlara düşen görev, derhal oturarak barışın ve çözümün pratik düzenlemelerini yapmaları...”
Matsakis’e katılmamak mümkün değil...
****
Rumlar, Türkiye kökenli yurttaşları Güney’e bırakmıyorlar... Bu gerçekten kabul edilemeyecek bir ayrım... Yurttaşlarımız da buna isyan ediyor, tepki gösteriyor...
Haklılar... Bu durumu değiştirmek için her türlü çabayı harcamak gerekir... Fakat bu çaba harcanırken, gerçekten bu toprağı vatan bilenlerle, uyduruk bir şekilde yarım saatte vatandaş yapılanlar arasındaki ayırımı da kesinlikle yapmak lazım...
Ancak insan kendini, “Annan Planı çerçevesinde bir çözüm gerçekleşseydi durum böyle olmayacaktı... Kıbrıs’ı gerçekten vatan bilenler, tüm Kıbrıslı Türkler gibi her türlü haklarını alacaklardı” diye düşünmekten de alamıyor...