11 Mayıs 2005

 

Sinsi oyun

 

   Referandumda ret oyu verdiler… “Yeterince bilgilendirilmediler… Korkuları var…” dedik ve onları anlamaya çalıştık… Papadopulos adım başında düşmanca tutumlar sergiledi… Aldırmadık… “Papadopulos Rum halkı değil… Rum halkı aslında iyi niyetli…” dedik, Rum komşularımızı hoş görmeye çalıştık… Ama artık tadını kaçırmaya başladılar…

   İnsanlarımızı mahkemelerde süründürmeye, iş adamlarımızı tutuklatmaya kalkıyorlar… Bunun sonucu, iki halkın arasındaki uçurumun derinleşmesidir… Belki de bu adımların hedefi de budur… İki toplumu birbirinden kopararak çözümsüzlüğü perçinlemek… İki toplum arasındaki güvensizliği artırmak, düşmanlığı körüklemek... Bu, Papadopulos’un ve KKTC’deki çözüm karşıtlarının ekmeğine bal sürer…

   Peki bu oyuna gelecek miyiz?.. Hayır gelmeyeceğiz… Rahmetli İnönü’nün dediği gibi “Türk’ün sabrı tükendiği yerde yeniden başlar…” Biz de sabırlı olacağız… Israr ve inatla çözüm kararlılığımızı sürdüreceğiz… Ama Rum dostlarımızın da, İnönü’nün, bu sabır olayını biraz abartmış olma ihtimali olduğunu göz önünde bulundurmalarında fayda var…

   Kıbrıs Türkü hiçbir şart altında onurunu çiğnetmemiştir… Gerektiğinde savaşmış, gerektiğinde barışmış, ama hiçbir zaman onurunun çiğnenmesine izin vermemiştir… Bundan sonra da vermeyecektir… Şu anda, Kıbrıs Türkü’nün onurunu koruma görevi, Cumhurbaşkanı’nın, hükümetin, Parlamento’nun ve hukukçularımızındır…

   Eminiz, hükümetimiz, hukukçularımız bu konuları değerlendirmekte ve alınabilecek tedbirleri belirlemektedir… Ama alınacak tedbir her ne ise bir an önce alınmalı ve insanlarımız Rum Mahkemeleri karşısında yalnız bırakılmamalıdır…

   Olaylar bir bütün olarak ele alınmalı ve yaygınlaşması halinde nasıl bir yol izleneceği saptanmalıdır… Davaları teker teker ele almak yerine, genel bir strateji belirlenerek, tümüne de aynı strateji içinde yaklaşılmalıdır…

   Tabii bütün bunları yaparken, misilleme yapacağız diye hukukun dışına çıkmamalıyız… Hukuk çerçevesinde, alınabilecek tedbirleri alırken, durumdan, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, garantör ülkeler ve büyük ülkeleri haberdar etmeliyiz… Toprak sorununu, Anan Planı çerçevesinde siyasi bir çözüme kavuşturmayı reddeden Rum tarafının, şimdi böyle sinsi manevralara girdiğini anlatmalıyız…

   Öyle görünüyor ki, Kıbrıs Türkü’nün mücadelesi, daha uzun bir süre, değişik platformlarda devam edecek… Rum dostlarımız yakın tarihe bakarlarsa, bizde bu mücadeleyi yürütecek yürek ve gücün varolduğunu hatırlayacaklardır…

Ana Sayfa