5/7/2007
Hür eşeklerin yaşam hakkı engellenemez
Karpaz'dan yine mesaj var:
"Sevgili Süleyman Abi;
Dipkarpaz'daki doğal yaşamın sürmesine verdiğin destek için teşekkür ederim. Umarım, başarılı olursunuz... "Elektrik götürme" adı altında, para ve siyaset için doğaya yapılmak istenilen kötülüğü önlersiniz...
Ben; geçtiğimiz günlerde mektup ve fotoğrafını yayımladığın, "Karpaz'ın Hür Eşekleri Kolonisi"nin lideri "Hektor"un oğluyum. Adım "Gillican"dır. Sana ekte bir fotoğrafımı gönderiyorum. Henüz iki günlük iken -senden iyi olmasın- çok sevdiğim abilerimden biri olan Mustafa Gürsel çekmişti.
Süleyman Abi;
1974'de tanıştığımız ve kısa sürede alıştığımız "ganimet kültürü" geleneksel toplumsal değerlerimizi ve doğamızı yerle bir etti. Bu "sorumsuz ve gaddar kültür" şimdi de Dipkarpaz'a göz dikti... Kimse ağzındaki lafı gevelemesin; ikinci bir Bafra faciasının, yeryüzündeki cennet olan Altın Sahil'de yaşanması söz konusudur. Bu tehdidin adı, kendisine kalbimin son derece kırık olduğu CTP Genel Başkanı Başbakan Soyer'in, "Rutin seyrinde devam ediyor" dediği elektrik projesidir... "Eşeğiz" ama, parmağın arkasındaki ellerini ovuşturan kırmızı gözlü canavarı görüyoruz... Dipkarpaz'a elektrik süs diye değil, yapılaşma ve Altın Sahil'in talanı için götürülecek... Sayın başbakan, talanı yasal düzenleme yaparak önleyeceklerini söyledi. Ferdi Abi'mi de çok severim ve kendisine inanırım ama; doğruyu söylesin, bu dediğine kendisi inanır? Çatalköy'deki 5 bin yıllık "Vounos" nekropol alanına villa dikmek için izin alan ve dozerlerle bölgeye giren müteahhit, daha birkaç gün önce mahkemede 3.5 milyon dolar tazminat kazandı. Ferdi Abim, tam burundaki 8 bin yıllık "Castros" neolitik yerleşim yerinin daha elektrik gitmeden, iki yıl önce, hem de bayrak dikilecek diye dinamit ve dozerlerle parçalandığını unuttu? Bunlar bir yana, tıkır tıkır işleyen bir AB düzeni kursak bile, Dipkarpaz'a elektrik yine gitmesin. Bir avuç toprak da el değmemiş, para için bozulmamış, kirletilmemiş kalsın... Para, insani erdemler karşısında bir kez olsun, galip gelemesin... Bu kutsal topraklar, hür ve bakir kalsın...
Ferdi Abi;
Sen, barış ve demokrasi mitinglerinin kürsüdeki çakan-gürleyen "Ferdi"siydin... Lütfen gözlerini kapa ve o günlere bir geri dön... Bu Dipkarpaz'a elektrik götürme işine, ne derdin??? Çevreci yoldaşlarının tepkileri karşısında, "Proje normal seyrinde devam ediyor" der miydin???
Askeri güçle alınan topraklar, alanın olmuyor Ferdi Abi... İşin bir de bu yönü var... Dipkarpaz'da birileri zengin olurken, toplumun tazminat borcu hanesine yeni sıfırlar ekleyeceksiniz? Mülkiyet sorununu biraz daha karıştıracaksınız? Bilirim o şu elektrik işinde başka makamlar da var. Ama sen, bizim yanımızda ol lütfen...
Sevgili Süleyman Abi;
Mektubu sana diye başladım ama, Ferdi Abi'me döndük... Bilirim; sen bana kızmazsın, onun için müsadenle böyle devam ediyorum.
Ferdi Abi;
Dipkarpaz'ın doğal hali çok daha fazla para edebilir. Biz hür eşekler bölgeye turist çekebiliriz. Kuş gözlemleri, doğa yürüyüşleri, dalgıçlık, orkideler, eski eser ve inanç turizmi yapılabilir bizim bölgede.
Hafta sonu Mustafa Abi'm yanımdaydı. Buralara geldiğinde yüzü hep gülerdi ama, bu kez çok üzgündü. Dertleştik. Dedi ki: "Dipkarpaz'a elektrik götürürse, CTP'yle 36 yıllık aşkımı bitiririm. Nasıl ki insan aşık olduğu kıza önemli bir nedenle küser ve bir ömür boyu onunla konuşmaz, ama sevmeye devam eder, aşkını içinde hep yaşatır ve hiç aklından çıkarmaz, her romantik şarkıda hemen aklına gelir; işte öyle küsme... CTP'ye artık oy vermem. Başka partiye de asla gitmem..."
Ferdi Abi;
Son iki-üç yılda Dipkarpaz'da kimler arazi aldı? Vakıflar'dan ve Orman Dairesi'nden kimler arazi kiraladı? Kimlerin yanınızda başvuruları var? Elektrik Projesi'nin yanında başka ne "projeler" var? Biz hür eşekler, Caretta'lar, Yeşiller (yeşil kaplumbağalar), kum sarmaşıkları, kum zambakları, orkideler, ardıçlar, yeşil kargalar, bülbülcükler; hepimiz bunu merak ediyoruz. Başımıza kimler ne çoraplar örecek, bilelim...
Ferdi Abi'ciğim;
Bilirim; senin yüreğin sevgi yüklüdür. Bizim, kalbinde yerimiz yoktur? Bizleri sevmen?
Sevgili Süleyman Abi'ciğim;
Mektubuma son verirken, sana ve bizlere destek verip ortada bırakmayan herkese teşekkür ederiz. Dilek Çetereisi ablama, Ali Baturay ve Başaran Düzgün abilerime de selamım vardır. Sen söyle lütfen, onlar anlarlar...
Hade; Dipkarpaz'a beklerim ha!"
Mektubu bilgisayara aktaran ve elden ulaştıran: Mustafa Gürsel