25/10/2007

Avcılar geliyor

Sevgili Süleyman abi,

Sana daha önce yazacaktım ama elim varmadı... Türkiye'deki terör saldırısının millet olarak hepinizi ne kadar üzdüğünü ve rahatsız ettiğini biliyorum... Ama fazla üzülmeyin... Türkiye büyük devlet, Türk milleti büyük bir millettir... Üç buçuk çapulcuya pabuç bırakmaz... Haklarından gelir... Başınız sağolsun...

Abi,

Son mektubunda sen işi dalgaya almıştın ama bu av meselesi ciddi bir mesele... Bizden çok, bölgedeki koruma altındaki kuşlar için çok önemli... Biliyorum avcı ağabeylerimizin çok önemli bir bölümü çevre dostu ama yine de kuşlara ateş edecekler ve öldürecekler... Arada sırada bazı sorumsuzlar çıkıp bize de ateş ediyor ama esas önemli olan kuşlar... Çünkü avcılar, doğal olarak, avcılığın gereği olarak, onlara ateş etmek için gelecekler... Bizim kuşların boynuna da "ben av hayvanı değilim" yazamayacağımız için de, av hayvanları ile birlikte onlar da öldürülecek... Olacak iş değil abi...

Biliyorum, seninle "Sen Hektor'a zırh giydirirsin" diye dalga geçiyorlar ama konu ciddi... Çok ciddi...

Bir de hükümetin durumunu anlamak zor... Hem çevrecileri, bölgeyi büyük bir hassasiyetle koruyacağına dair ikna etmeye çalışıyor, ama aynı zamanda da bölgede avı serbest bırakıyor... Bu adımla çevrecilerle avcıları bir birine düşürüyor... Avcılar Çevre Platformundan kopuyor... Allah aşkına söyle abi... Hükümetin bu tutumu, bölgenin korunacağı konusunda sana güven veriyor mu?.. Bize vermiyor...

Aslında hükümete bir önerim var... Sizin Lefkoşa'da, Sarayönü ve Girne Kapısı'nda çok sayıda güvercin türemiş... Sürekli etrafa pisleyip kirlilik yaratıyorlarmış... Hükümet Sarayönü ve Girne Kapısı'nı da ava açsın... Hem avcılara yeni alanlar yaratılmış olur, hem de siz Lefkoşa'lılar Güvercin pisliğinden kurtulursunuz...

Süleyman abi,

New York'a gitmezden önce Karpaz'a uğradığını Maşallah'ta öğrendim... O beni görmüştü... Seni o gün saatlerce güneşin altında beklemiştim... Ama görüşemedik... Sağlık olsun... Sen yine uğrarsın buralara... Çünkü biz oralara gelemiyoruz...

Sana, "birkaç Karpaz eşeğini Lefkoşa'da evine al ve besle" diye akıl verenler olmuş, dalga geçmek için... Ama abi, sen onlara söyle, Lefkoşa'da o kadar eşek varken bizim Lefkoşa'da işimiz ne?.. Her eşek kendi yerinde otursun...

Sevgiler,

Hektor

 Ana Sayfa